İstanbul’da 2 yıl önce lüks otel iftarlarını protesto eden,
geçen yılda yine Gezi eylemleri sonrasında Yeryüzü Sofraları ile bütün bir
Türkiye’yi kuşatan sofralardaydım.
Sofra kültürü son birkaç yıldır politik bir tavır olarak karşımıza
çıkıyor. Tek başınıza yemek yerseniz bu kişisel bir eylemdir, yüz kişi sokak
ortasına sofra kurarsanız bu politik bir eylemdir.
İşte böylesi politik ve insani bir oluşumdan sizlere
bahsedeceğim.
***
Bombalara Karşı Sofralar, savaşın, yoksulluğun, israfın ve
doğa katliamının arkasındaki güçleri protesto etmek için yenebilir gıdaları
pişirip paylaşan bir oluşum.
Oluşumun manifestosunu olduğu gibi paylaşıyorum:
“İçinde bulunduğumuz dünyada sofralar yalnızca çelik
kapıların ardında “güvenli” ortamlarda kuruluyor, sofraya konacakların yoksul
kıtalarda üretilmesi ve süpermarketlerden alınması tartışılmıyor, yemekleri
hazırlayanların kadın olması kuralı itinayla uygulanıyor ve kanın tabaklardan
çıkarılması hâlâ şaka muamelesi görüyor. Devletlerse açlığa merhem olacak
paranın onlarca katını bomba, savaş jeti veya toma almaya harcıyor. Onların işi
bu; biz ne güne duruyoruz?
Birbirine benzer tahakküm biçimlerine toptan karşı çıkan
“bağzı” sofralar Food Not Bombs vb isimlerle dünyada epeydir tomurcuklanıyor.
Food Not Bombs 2004’te Türkiye’de çok kısa bir süre için denenmişti. Onu
yeniden ve daha kalıcı biçimde oluşturmaya birkaç kişi olarak kafayı taktık;
ama bombalara karşı sofraları bizimle kuracak bir sürü kişiye daha ihtiyacımız
var.
Bombalara Karşı Sofralar; savaşın, yoksulluğun, israfın ve
doğa katliamının arkasındaki güçleri protesto etmek için marketlerin yenebilir
olduğu halde atmayı kafasına koyduğu sebze meyveyi, pazarlardan arta kalan
yiyecekleri ve evlerimizde son kullanma tarihini bekleyenleri toplar, pişirir
ve dağıtır. Hiçbir hayvanın özgürlüğünü kısıtlamamak ve kimseyi sofradan
hastaneye göndermemek gibi kaygılardan ötürü yemekler vegan pişirilir. Kararlar
ortak alınır, grupta hiyerarşinin yeri yoktur. Yemekler ücretsizdir; ancak
verebilenden sembolik bir bağış beklenir.
Sofra kimseye yardım etmez, herkesle dayanışır. Gizlenen
yoksulluğu görünür kılmak ve yoksulluğun sebebi olan AVM kafalı devletleri ifşa
etmek için yemekle birlikte savaş karşıtı, anti-otoriter, anti-kapitalist
söylemi iletmek esastır.
Bir araya gelip konuşalım, sofrayı kuralım ve harekete
geçelim istiyoruz. Bu fikir, haftada bir veya daha fazla, sabit bir yerde veya
seyyar şekilde sokaklarda/eylemlerde uygulanabilir; bunun duyurulması
internetle sınırlı kalmayıp kapı çalma gibi geleneksel yöntemlere de
uzanabilir. Klasik tüketim döngüsünün dışına çıkarak israftan kurtardığımız
yemekleri hep beraber pişirmeye, değişik insanlar arasında bir temas noktası
oluşturmaya ve mutfağı tüketim ve sömürüye karşı direnişin alevleneceği bir
yere dönüştürmeye var mısınız?”
***
Bombalara Karşı Sofralar, pişirme ve dağıtımları her Çarşamba
günü Tarlabaşı Teneffüs Kafe'de yapıyor. Detaylar facebook.com/sofralar
adresinde.
İsraf haramdır, unutmayın!