Mehmet Lütfü Özdemir: Bombalara Karşı Sofralar

6 Mart 2014 Perşembe

Bombalara Karşı Sofralar

İstanbul’da 2 yıl önce lüks otel iftarlarını protesto eden, geçen yılda yine Gezi eylemleri sonrasında Yeryüzü Sofraları ile bütün bir Türkiye’yi kuşatan sofralardaydım.

Sofra kültürü son birkaç yıldır politik bir tavır olarak karşımıza çıkıyor. Tek başınıza yemek yerseniz bu kişisel bir eylemdir, yüz kişi sokak ortasına sofra kurarsanız bu politik bir eylemdir.

İşte böylesi politik ve insani bir oluşumdan sizlere bahsedeceğim.

***

Bombalara Karşı Sofralar, savaşın, yoksulluğun, israfın ve doğa katliamının arkasındaki güçleri protesto etmek için yenebilir gıdaları pişirip paylaşan bir oluşum.

Oluşumun manifestosunu olduğu gibi paylaşıyorum:

“İçinde bulunduğumuz dünyada sofralar yalnızca çelik kapıların ardında “güvenli” ortamlarda kuruluyor, sofraya konacakların yoksul kıtalarda üretilmesi ve süpermarketlerden alınması tartışılmıyor, yemekleri hazırlayanların kadın olması kuralı itinayla uygulanıyor ve kanın tabaklardan çıkarılması hâlâ şaka muamelesi görüyor. Devletlerse açlığa merhem olacak paranın onlarca katını bomba, savaş jeti veya toma almaya harcıyor. Onların işi bu; biz ne güne duruyoruz?

Birbirine benzer tahakküm biçimlerine toptan karşı çıkan “bağzı” sofralar Food Not Bombs vb isimlerle dünyada epeydir tomurcuklanıyor. Food Not Bombs 2004’te Türkiye’de çok kısa bir süre için denenmişti. Onu yeniden ve daha kalıcı biçimde oluşturmaya birkaç kişi olarak kafayı taktık; ama bombalara karşı sofraları bizimle kuracak bir sürü kişiye daha ihtiyacımız var.

Bombalara Karşı Sofralar; savaşın, yoksulluğun, israfın ve doğa katliamının arkasındaki güçleri protesto etmek için marketlerin yenebilir olduğu halde atmayı kafasına koyduğu sebze meyveyi, pazarlardan arta kalan yiyecekleri ve evlerimizde son kullanma tarihini bekleyenleri toplar, pişirir ve dağıtır. Hiçbir hayvanın özgürlüğünü kısıtlamamak ve kimseyi sofradan hastaneye göndermemek gibi kaygılardan ötürü yemekler vegan pişirilir. Kararlar ortak alınır, grupta hiyerarşinin yeri yoktur. Yemekler ücretsizdir; ancak verebilenden sembolik bir bağış beklenir.

Sofra kimseye yardım etmez, herkesle dayanışır. Gizlenen yoksulluğu görünür kılmak ve yoksulluğun sebebi olan AVM kafalı devletleri ifşa etmek için yemekle birlikte savaş karşıtı, anti-otoriter, anti-kapitalist söylemi iletmek esastır.

Bir araya gelip konuşalım, sofrayı kuralım ve harekete geçelim istiyoruz. Bu fikir, haftada bir veya daha fazla, sabit bir yerde veya seyyar şekilde sokaklarda/eylemlerde uygulanabilir; bunun duyurulması internetle sınırlı kalmayıp kapı çalma gibi geleneksel yöntemlere de uzanabilir. Klasik tüketim döngüsünün dışına çıkarak israftan kurtardığımız yemekleri hep beraber pişirmeye, değişik insanlar arasında bir temas noktası oluşturmaya ve mutfağı tüketim ve sömürüye karşı direnişin alevleneceği bir yere dönüştürmeye var mısınız?”

***

Bombalara Karşı Sofralar, pişirme ve dağıtımları her Çarşamba günü Tarlabaşı Teneffüs Kafe'de yapıyor. Detaylar facebook.com/sofralar adresinde.

İsraf haramdır, unutmayın!