seni yeterince meşgul eden oluyordur
hani ne bileyim para isteyen
mal isteyen mülk isteyen
cenneti isteyen falan
tamam anlıyorum meşgulsün
bari bu şiire iki dakika ayır
bak tanrım
vicdanımdan yankılanan sesi duy
biraz emir vermiş gibi olacağım ama
bir kez de ben vereyim emri ne olcak ki
sana on tane emir falan vermeyeceğim
bir tane yeter
ya bi emir işte ne olcak ki
hemen şimdi istiyorum
önce çocukluğumu sonra
sonra yeryüzünde cenneti
hani sınıfsız v sömürüsüz olan
savaş, saldırı v sınırların olmadığı bir cennet
başka bir isteğim yok tanrım
gerçekten yok
bak bu olsun
tapınaklara da ihtiyacımız kalmayacak!
silahlara da ihtiyacımız kalmayacak!
fabrikalara, bankalara
v mapushanelere
evet hiçbirine ihtiyacımız yok
tımarhaneleri de unutma!
sevgili tanrım
iki dakika dolmak üzere
fakat fazla kalmayacağım huzurunda
hani her adım başı banka atemesi
hani çocuklar aç v perişan ya
hani annelerimizi katlediyorlar ya
düşündümde
yukarıda yaptığım dua da anlamsızlaştı bi an
bi an hiçleşti yine her şey gözümde
tamam bak küsmek gibi algılama ama
ben senden de bir şey istemiyorum
bunu diyecektim
şimdi müsade edersen rutubete
sefalete, yoksulluğa v açlığa
izin verirsen isyana dönüyorum
tokiler yaklaşıyor beatrice
a ve meler histerik yapıyor bakınca
öyle batıyor gözüme bütün üniformalar
iltihaplarımızı sıkıp patlatsakya
basın, reklam, halkla ilişkiler
kocaman bir seminer veriyorlar
kar yağdı geçen
onu da bunlar yapmıştır dedim
o kadar bozdular ayarlarımızı gör bak
afedersin tanrım..
beatrice de yorgun ben de
kötü bir çocukluk geçirdik
biz çocukken sen yoktun
şimdi hayatımızda olma hakkını
kim veriyor sana?
tanrım
sırtımdan vurdun beni
afedersin
affedersin biliyorum
ya ben?
bana sorsan eder miyim?
affeder miyim?
dört ocak
ikibinonaltı
isyan'bul
yeryüzü
mehmet
lütfü