Mehmet Lütfü Özdemir: Suruç Katliamı TBMM Basın Açıklaması

22 Aralık 2016 Perşembe

Suruç Katliamı TBMM Basın Açıklaması

09 Aralık 2016 tarihinde TBMM'deki basın açıklamamız TBMM idare amirliğinin talimatıyla emniyet tarafından engellendi. Son bir kaç ay önce vatandaşların TBMM de basın açıklaması yapmaları TBMM idare amirliği tarafından yasaklanmıştı.. Bu yasakla beraber muhalefet partilerinin misafirleri basın odasına hiç alınmadı. Bu yasağı geçen hafta AKP milletvekili ve meclis idare amiri Salim Uslu delmişti. Bugün de İstanbul milletvekilleri Selina Doğan ve Eren Erdem bu yasağı aşarak Türkiye tarihinin en kanlı katliamlarından biri olan Suruç Katliamı'ndan yaralı kurtulan yazar Mehmet Lütfü Özdemir ile birlikte basın açıklaması yaptılar.



* * *

'Hiçbir düş yarım kalmayacak' Meclis'te konuk yasağını aştı

Suruç katliamının anlatıldığı "Hiçbir Düş Yarım Kalmayacak" kitabı yazarı Suruç gazisi Mehmet Lütfü Özdemir'in CHP milletvekilleri Selina Doğan ve Eren Erdem'le Meclis'te yapmak istediği basın toplantısı engellenmek istendi. Eren Erdem'in müdahalesiyle gerçekleşen basın toplantısında Suruç katliamı ve sonrasında yaşananlar kamuoyuna duyuruldu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekilleri Selina Doğan ve Eren Erdem, Suruç katliamı dosyasına ilişkin, katliamdan yaralı kurtulan yazar Mehmet Lütfü Özdemir'le birlikte Meclis'te basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısının yapılacağı salonun girişinde vekiller ve Özdemir Meclis İdare Amiri'nce engellenmek istendi. Vekillerin konuğu olan yazar Suruç gazisi Mehmet Lütfü Özdemir'in içeri giremeyeceği söylenmesi üzerine Eren Erdem, Salim Uslu'nun daha önce aynı mekanda konuklarıyla basın toplantısı yaptığını hatırlattı. Erdem, "Salim Uslu'nun yaptığı emsaldir. Salim Uslu konuklarıyla girip açıklama yaptıysa biz de yapacağız" diye konuştu.

SURUÇ GAZİLERİNİN TEDAVİSİ VİCDANİ BİR MESELEDİR

Eren Erdem ve Selina Doğan yaklaşık 15 dakika süren görüşmenin ardından Özdemir'le birlikte basın toplantısı salonuna girerek açıklamasını yaptı. Basın toplantısının engellenmeye çalışılmasına ilişkin konuşan Erdem, "Tüm partilere eşit muamele yapılması gerekiyor" dedi. Uslu'nun trafik güvenliğine ilişkin yaptığı basın toplantısında söylediği "Bu insani bir durum emsal gösterilemez" sözlerine atıfta bulunan Erdem, "Suruç gazisi arkadaşımızın yaşadığı da insani bir durum. Yaralı arkadaşımızın çıkardığı kitap o katliamda felç kalan bir yaralının tedavisine katkı yapacak. En az onun konusu kadar insani, vicdani bir meseledir" diye belirtti.

Mehmet Lütfü Özdemir, Kobane'nin yeniden inşası için yola çıkan insanların 20 Temmuz 2015 tarihinde katledildiğini hatırlattı. Çocuklara sırtında oyuncak taşıyanlara, AKP'nin tırlarla silah gönderdiği IŞİD tarafından bombalı saldırı gerçekleştirildiğini söyleyen Özdemir, bu saldırıyla Gezi'nin çocuklarının Kürt halkının yarasını sarmasına, acılarını paylaşmasına engel olmaya ve kurulan kardeşlik köprüsünü yıkmaya çalıştıklarını kaydetti.

Katliamın üzerinden on yedi ay geçmesine rağmen dava dosyasında hiçbir gelişme olmadığının altını çizen Özdemir, bugüne kadar katliamla ilgili üç savcının değiştiğini ve hiçbir savcının ailelerle görüşmediğini, katliam dosyasındaki gizlilik kararını kaldırmadığını vurguladı. Mahkemenin, Suruç katliamı nedeniyle yargılanan Emniyet Müdürü Mehmet Yalpalıal'a alt sınırdan ceza vererek, cezayı da ertelemeye çalıştığını belirten Özdemir devletin, istihbarat alınmasına rağmen 'önlenmeyen' bir katliamın hesabını vermek zorunda olduğunun altını çizdi.

GÜNEŞ YENİDEN DOĞSUN

Katliamın tanığı yazar Özdemir, "Hiçbir Düş Yarım Kalmayacak" kitabının, Suruç katliamının iddianamesi olduğunu söyledi. Bunun bir kitap isminden ziyade, 'düş yolcularının' ezilenlerin tarihine bıraktığı bir iz olduğunu belirtti. Yazdığı kitapla katliamın siyasi arka planını anlatmaya çalıştığını ifade eden Özdemir, ayrıca halktan ve tarihten gerçeklerin saklanmasının önüne geçmek için bu kitabı yazdığını söyledi.

Özdemir, "Bu kitabın gelirini Suruç'tan ağır yaralı olarak kurtulan ve felç kalan düş yolcusu yoldaşımız Güneş Erzurumluoğlu'nun tedavisinde kullanılmak üzere 'Güneş yeniden doğsun' kampanyasına aktaracağız. Biz Güneş'in yeniden doğmasını istiyoruz. Güneş'in ayağa kalkması demek adaletin ayağa kalkması demektir ve yine umudun, sevginin ve eşitliğin ayağa kalkması demektir" diye konuştu.

Haber Kaynak: ETHA 
http://www.etha.com.tr/Haber/2016/12/09/guncel/hicbir-dus-yarim-kalmayacak/